Ege’nin dikensi bitkiler familyası ’Helikobakter Pilori Patojenine’ çözüm oluyor
HAKAN BAŞLIK
Uzun yıllar başta Ege’de olmak üzere sahada yaptığı bilimsel çalışmalarla adından sıkça söz ettiren Karya Farma HBX AR-GE (BAP) bu kez kendini koruma yeteneği yüksek dikensi bitkiler üzerinde AR-GE çalışmalarına yoğunluk vererek yeni bir buluşa daha imza attı. Dikensi bitkilerin tıp dilinde Helikobakter Pilori patojeni olarak adlandırılan midede enfeksiyon oluşturabilen bir bakterilerin yok edilmesine karşı kullanıldığı belirtildi.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi merkez yerleşkesinde yer alan ADÜ Teknokent içerisinde bilimsel faaliyetlerini sürdüren Karya Farma HBX AR-GE (BAP) Projeleri Koordinatörü Hakan Başlık “Helikobakter pilori mide florasında kolonize olan ve başta kronik gastrit olmak üzere, peptik ülser, gastrik kanser ve gastriklenfomaya neden olduğu bilinen önemli bir bakteridir. Gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere dünya nüfusunun yarısından fazlası bu negatif bakteri ile enfektedir. Gerek tanıda rastlanan güçlükler gerekse kullanılan antibiyotiklere karşı dirençli kökenlerin gelişmesi ve aynı zamanda etkin bir aşının henüz geliştirilmemiş olması bu bakterinin gittikçe yaygınlaşmasına neden olmaktadır” dedi.
Ege bölgesinin endemik bitkileri yanı sıra buna ilave olarak dikensi bitkiler bakımından da oldukça zengin bir bitki örtüsüne sahip olduğunu belirten Başlık, deve dikeni, kenger, kestanenin dikenli kabuğu, dikenli İncir, ısırgan otu ve çoban çökerten gibi halk arasında kendini koruma yeteneği olan bitkiler ile yapılan çalışmaların bu konuda yapılan çalışmalara olumlu sonuçlar verdiğini kaydetti.
Yapılan çalışmalardan alınan sonuçların oldukça dikkat çekici olduğunu belirten Karya Farma HBX AR-GE (BAP) Projeleri Koordinatörü Hakan Başlık açıklamasının devamında “18 patent çalışmamız esnasında en çok sevindiğimiz buluşlarımızdan biri de bu oldu. Türki Cumhuriyetlerine ve Küba için yapacak olduğumuz önemli bilimsel işbirliğimize katkı veren başta Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Gündüz ve Prof. Dr. Adil Allahverdiyev hocama şükranlarımı sunuyorum. Tabiatta var olan her şeyin insanoğlunun faydasına olduğuna inanıyoruz. Tabiatta hiçbir işe yaramaz gibi görünen dikensi bitkilerin insanoğluna ne kadar faydalı olduğunu gördük. Bu nedenle tabiatta ne varsa faydalı olduğunu düşünüyoruz ve herkesi doğaya ve çevreye saygılı olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.