Prof. Dr. Ercan, Kuşadası’nda deprem açısından 3 alana dikkat çekti

Birinci derece deprem bölgesinde yer alan Aydın’ın Kuşadası ilçesindeki depremin yararlarına dikkat çeken Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Kuşadası’ndaki 3 alana dikkat çekti.

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nin (EKODOSD) haftalık söyleşi programlarında bu hafta, Kuşadası’nda depremlerin yararları konuşuldu. Söyleşilerinin bu haftaki konuğu olan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan “Kuşadası’nda Depremlerin Yararları” konulu bir sunum gerçekleştirdi. Dünyanın katmanları, dalma batma kuşağı türleri, Afrika, Arap ve Avrasya plakalarının Anadolu’ya etkileri, Batı Anadolu’nun avkulanması, kırılmayla depremin oluşumu, Kuşadası’nda ilk göçmeler, son buzul çağında deniz yüzeyi ve bu çağdaki yaşanabilir ortam kuşağı ve Anadolu’nun önemi, Aydın Menderes çukurunda zamana göre denizin çekilişi, Bafa Gölü’nün denizden ayrılışı, Aydın ilinde depremin getirdiği yararlar, Kuşadası’nın jeolojik oluşumları ve göçüntü kırıkları gibi konular görseller üzerinden anlatıldı.

Depremlerin bir gerçek olduğunu ve önemli olanın depreme ne gibi önlemler alındığı konusuna dikkat çeken Prof. Dr. Ercan “Evren gibi yeryuvarı, taş, topraklar, sular, kaya yağları, tüm varlıklar; yaşayan, diri, kendine özgü gelişmeleri vardır. Depremler yer kabuğunun evrilme süreci içinde yerin biçimini değiştirme işlemi sırasında çıkardığı bir işlemin oluşturduğu sarsıntı, ışık, ısı çıkartmasıdır. Kişioğlu yerin bu evrimini bilmesi, buna uyumlu olarak o yerin üzerinde barışık olması yaşaması gerekir. Doğada toplu iğnenin başı kadar bir eksiklik, kusur yoktur. Kusur, onu anlamayan, uyumu bozan kişioğlundadır” dedi.

“3 alana dikkat çekti”

Prof. Dr. Ercan, söyleşisinde Kuşadası bölgesindeki 3 alana dikkat çekti. Kuşadası’nda andezit kökenli lav dikmeni Yumurtatepe adında bir Yanardağ’a sahip olduğunu, birkaç kez püskürdüğünü, bazalt ve andezit lavı akıttığını söyledi. Güzelçamlı’da bulunan Kocagöl’ün son buzul çağının bitimiyle çekilen Tetis Denizi’nin son kalıntısı olması açısından mutlaka korunması gerektiğini belirtti. Tüllüoğlu Dağı’ndaki Kirazlı ana kırığının çok önemli olduğunu, bu konuya meraklı vatandaşların ve üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrencilerin görmesi ve incelemesi için çok güzel bir örnek teşkil ettiğini söyledi.

Belirtilen alanlar ile ilgili çalışmalar yapacaklarını ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’la bir çalışma yaparak, 3 alanla ilgili bir rapor hazırlayıp, alanların koruma altına alınması için Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne sunacağız” dedi.

Yoğun katılımın olduğu söyleşiden sonra konukların sorularını yanıtlayan ve kitaplarını imzalayan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’a, Yönetim Kurulu üyesi Serap Çubukçu tarafından EKODOSD’un teşekkür belgesi takdim edildi.